7. Koğuştaki Mucize
Dün twittera bir fragman düştü. Ama nasıl duygusal nasıl... Aras Bulut İynemli'nin performansı ile bambaşka bir hal almış. Fragmanın sonunda 7. koğuştaki Mucize yazıyor. Tabi böylesine beni etkileyen bir filmi araştırmadan ve yazmadan duramazdım. Hemen başladım araştırmaya...
Öncelikle bu film orjinal bir Türk sineması değil tamamen uyarlama. Kore de ve dünya da ciddi başarılar yakalamış Miracle in Cell No 7 isimli filmden 7. koğuştaki mucize diye uyarlanmıştır. Uyarlama olmasına karşın fragmanıyla bile yüreğimize girmeyi başardı. Ben gişede de aynı başarıyı yakalayacağını tahmin ediyorum.
Artık insanlar Recep İvedik gibi Cumali Ceber gibi salak filmleri izlemek yerine daha trajedik filmlere yöneldiler. Bunu geçen yıllarda Türk Sinemasında gişe rekorları kıran Ayla, Müslüm, Benim İçin Şampiyon filmlerinde de gördük.
Neyse konuyu dağıtmadan Filme gelelim. Film de biz zihinsel engelli olan bir babanın hikayesini izleyeceğiz. Bir çok internet sitesinde ayrıntılı olarak anlatsa da ben ayrıntı vermek istemiyorum. Çünkü filmi izlemenin bi anlamı kalmıyor senaryoyu bilince.
Fragmanın beni yakaladığı nokta girişte ''deli deli küpeli'' kısmı oldu. O an daha bir dikkatli izledim. Bir dönem özel eğitim öğretmenliği yapmıştım. O çocukları, o çocukların davranışlarını, o çocukların çektiği sıkıntıları ve toplumun onlara bakışını çok iyi biliyordum. Daha da bağladı fragman beni.
Benim öğrencilerim 15 yaşında zihinsel engellilerdi. Ama orda bir baba vardı. Kendi öğrencilerimin baba olduklarını düşündüm... Verdiğim eğitimden ve gösterdiğim çapadan dolayı kızdım kendime. Çünkü daha çok çabalayıp o çocuklara daha çok şey öğretebilirdim...
Fragmanda mucize konusunun ve kader konusununda üzerinde durulmuş. Filmi İzleyince bu yazıyı güncelleyeceğim. Görüşmek üzere...
Google Aramaları :