NUSRETİYE CAMİİ

 


1826 tarihinde Sultan II.Mahmut tarafından Mimar Kirkor Balyan’a inşa ettirilen “Nusretiye Camii” Halk arasında daha çok “Tophane Camii” olarak anılır.

Yapıda Barok ve Ampir üslupların karma bir şekilde uygulandığı görülür. Mihrap,minber ve vaaz kürsüsü mermer olup devrin karakteristik özelliklerini yansıtır. Caminin içini çevreleyen “Amme Suresi” dönemin meşhur hattat ustası Mustafa Rakım'a aittir...
18.yüzyılın sonlarında Tophane yakınlarında Sultan III. Selim'in yaptırdığı “Arabacılar Kışlası Camisi” bulunmaktaydı. Ahşap cami, 1823'teki Firuzağa yangınında yanıp kül oldu. Sultan II. Mahmut 1823'te yanan caminin yerine yeni bir caminin inşaatını başlattı. Yeni bir askeri teşkilat kurmakta olan II. Mahmut, caminin yapımını askeri binalarla birlikte başlamıştı. Bu nedenle vakıf binalarla değil, top dökümhanesinin önüne inşa edilen çeşitli askeri yapılarla çevrilendi. Vakıf yapıları yerine etrafındaki Tophane-i Amire ve Tophane Kışlası ile bir bir bütünlük gösteren camii, bu özelliği ile eski külliyelerden ayrılır. Caminin adının yangın yerindekilere yapılan yardımlardan ötürü “Nusretiye” olduğu düşünülür...
Bir başka rivayete göre;
İnşaat üç yıl sürer ve 8 Nisan 1826'da Sultan II. Mahmut, saltanat kayığı ile Tophane İskelesi'ne çıkıp yere serilmiş değerli kumaşların üzerinde at sırtında ilerleyerek camiye gelir ve açılışı yapar. Fakat açılış töreninde topçu birliklerini selamlayıp yeniçerileri selamlamaz. Sultan II. Mahmut’un birkaç ay sonra yeniçeri ocağını kaldırması üzerine yeniçerilere karşı kazandığı zaferin anısına camiye “Nusretiye” denilmeye başlandığı da söylenir...

Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.