İlim ve İrfan Erleri

 

  • ✓  Devletin yüksek bir medeniyet seviyesine erişmesinde âlimlerin etkisi ve önemi büyüktür. XVII. yüzyıldan itibaren ilim ve fikir hayatı gerilemeye ve akli ilimler ikinci plana atılmaya başlanmıştır.

  • ✓  Merkezî otoritenin zayıflamasıyla ortaya çıkan sosyal ve ekonomik sorunlar, fetihlerin ve devlet gelirlerinin azalması, yaşanan toprak kayıpları, ilmî gelişmeye engel olmaya başlamıştır.

  • ✓  Bu olumsuzlukların etkisiyle, ilmî faaliyetleri teşvik edici unsurların da kaybolması, ilim ve fikir insanlarının geçim endişesi yaşamasına neden olmuştur.

    Kâtip Çelebi

  • ✓  Kâtip Çelebi 1609-1657 yılları arası yaşamış, XVIII. yüzyıl Türk bilim dünyasının pozitif ve hür düşünceyi savunan ismidir. Bilimsel çalışmalarıyla Türk tarihinde ve Batıda ilgi uyandırmıştır.

  • ✓  Avrupa ile Osmanlı ilim dünyası arasındaki açığı fark eden ilk Osmanlı âlimi, Avrupa’da “Hacı Kalfa” ismi ile tanınan Kâtip Çelebi’dir.

  • ✓  Kendisinden önceki âlimlerden farklı olarak birçok önemli eserin tercümesini yapan ve Batı’daki ilmî gelişmeleri de yakından takip eden Kâtip Çelebi, Arapça ve Türkçe eserler kaleme almıştır.

  • ✓  Osmanlı ilim ve irfan geleneğindeki yenilik arayışlarının ilk hamlesini yapan Kâtip Çelebi, ülkesini Batı’daki gelişmelerden haberdar etmeye çalışarak döneminin aydın kesimini

    eleştirmiştir.

  • ✓  Kâtip Çelebi’nin eserlerinin altyapısını genel olarak ziyaretlerde elde ettiği bilgi, gözlem ve

    materyaller oluşturmuştur.

  • ✓  Tarih, coğrafya ve bibliyografya alanlarında önemli yapıtlar vermiş; İslam bilginlerinin

    eserlerinin yanı sıra, batılı kaynaklara da müracaat ederek, çağını anlamaya çalışmış bir

    aydındır.

  • ✓  Osmanlı bilim ve düşünce hayatında önemli bir yer edinen Kâtip Çelebi’nin “Keşfü’z-Zunûn” adlı

    eseri, kapsamlı bir bibliyografya ve ilimler ansiklopedisi özelliğini taşımaktadır. Avrupalıların coğrafya konusundaki bilgileriyle İslam yazarlarının bilgilerini kıyaslayıp Cihannüma adlı eserini hazırlamıştır.

    Evliya Çelebi

  • ✓  Edebiyatçı, halk tarihçisi, halk bilimci, hattat gibi yönleri ile öne çıkan Evliya Çelebi XVII. yüzyılda yaşamış bir Osmanlı aydınıdır.

  • ✓  Çocukluğundan itibaren seyahat etme arzusundadır. Babasının anlattığı hikâyeler onu çok etkilemiş ve onda farklı yerleri gezip görme hevesi uyandırmıştır.

  • ✓  İlk seyahatini Bursa’ya yapan Evliya Çelebi, kırk iki yılda yaptığı seyahatler sonucunda gezip gördüğü yerleri ve şahit olduğu olayları usta bir ressam bakışıyla “Seyahatname-i Evliya Çelebi” adlı eserinde bir araya getirmiştir.

  • ✓  Seyahatnamesinde gezdiği bölgelerde bulunan inanışlar, gelenekler, kültürel ögeler, yararlı su ve bitkiler hakkında bilgiler vermiştir. Gezdiği topraklarda bugün otuzdan fazla devlet mevcuttur.

  • ✓  Evliya Çelebi, iyi bir eğitim almanın yanı sıra zamanının geçerli yabancı dilleri olan Arapça,

    Farsça, Rumca ve bir miktar da Latince öğrenmiştir. Evliya Çelebi hiç evlenmemiştir.

  • ✓  Seyahatname’yi okumadan bu geniş coğrafyanın tarihini yazmak mümkün değildir. Eseri toplam on

    cilttir ve dört bin sayfaya yakındır. Bu hacimde bir seyahat metni dünyada tektir.

  • ✓  Seyahatnâme, Osmanlı dünyasının geniş bir coğrafya panoraması ile yerleşim yapısını tarihî

    perspektiften verir ve yazarın seyahatle geçen hayatını içerir.

  • ✓  Eserde yazarın gayrimüslimlerin yaşayışına ve kültürüne ait pek çok örnek yer alır. 

    Naima Efendi

    • ✓  1655-1716 yılları arasında yaşayan ve Osmanlı Devleti’nin ilk vakanüvisti olan Naima Efendi, Kâtip Çelebi’nin ilim ve irfan geleneğinde açtığı yolda ilerlemiştir.

    • ✓  Tarihe olan sevgisi ve merakı nedeniyle devrin büyüklerinin dikkatini çekmiştir. Tarih ilminin önemi üzerinde duran Naima, tarih yazarlarında doğru sözlü olmak ve olayların aslını iyi araştırmak gibi özelliklerin bulunması gerektiğini vurgulamıştır.

    • ✓  Naima Efendi, “Târîh-i Naîmâ” adlı eserinde olayları, kronolojik bir sıra içerisinde nakleden geleneğe sıkı sıkıya bağlıdır.

    • ✓  Eserde yaklaşık 1400 başlık yer alır. Bazı başlıklar altında vakalar uzun uzadıya anlatılırken çok yönlü değerlendirmeler yapılır, kişiler ve kurumlar hakkında önemli bilgiler verilir.

    • ✓  Eserde sadece İstanbul ve saray merkezli haberlere değil taşradaki olaylara ve devlet teşkilâtıyla ilgili konulara da yer verilmiştir.

    • ✓  Târîh-i Naîmâ, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde çok kullanılan, okunan bir eser olmuştur.

    • ✓  Naima’ya göre tarih, en eski devirlerden beri meydana gelen hadiseleri ve ibret alınacak vakaları öğreten ilimdir. Ona göre tarih, âlimlerin zekâsını artırır ve akıllı insanlar, tarih bilgisi sayesinde

      daha uyanık olur.

    • ✓  Halk tarih sayesinde eski hadiseleri öğrenir ve yüksek zümre ise onun sayesinde bazı sırları çözerek

      irfan derecesi kazanır.

      Yanyalı Esad Efendi

    • ✓  XVIII. yüzyıl Osmanlı âlimlerinden olan Yanyalı Esad Efendi, Aristo’nun bazı eserlerini Grekçeden Arapçaya çevirmiş, onları düzeltmiş ve bu şekilde tanınmıştır.

    • ✓  Esad Efendi, Sadrazam Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından Lâle Devri’nde başlatılan yenileşme hareketleri kapsamında kurulan tercüme kurulunun başkanlığına getirilmiştir.

    • ✓  Sahip olduğu ilim ve tecrübeyle yetiştirdiği öğrenciler, yaptığı önemli vazifeler, yazdığı eserler devrin âlimleri tarafından takdir edilmiştir.

    • ✓  Devrinin âlimleri kendisine “muallim-i sâlis (üçüncü muallim)” unvanını verdi. (Felsefe tarihinde Aristo birinci, Fârâbî ikinci muallim olarak anılır.)

    • ✓  Kaynaklarda Esad Efendi’nin Nakşibendiyye tarikatına mensup âbid ve zâhid bir kişi olduğu belirtilir.


    •  

2 yorum:

Blogger tarafından desteklenmektedir.