Sömürgecilik : Kesik Eller Ülkesi Kongo
1885'te toplanan Berlin Konferansı'nda büyük güçler tarafından "Kongo'nun Hâkimi" olarak kabul edilen II.Leopold tam bir yayılma politikası güdüyordu. Afrika'da kalan tek ''Terra Incognita'' (Tanımlanmamış Toprak) olan Kongo'ya büyük bir iştahla yöneldi. Kongo'nun tapusu onundu!
Leopold hemen maceracı ve hırslı bir ingiliz olan Henry Morton Stanley'i Kongo'ya keşfe ve olabildiğince fazla toprağa el koymaya gönderdi. Stanley Kongo halkını hızla köleleştirirken, Leopold Avrupa'da 'Kölelik insanlık suçudur, sona erdirmeliyiz' propagandası yapıyordu!
Doğal zenginlikleriyle iştah kabartan Kongo’da Stanley, yönetimini kurmuş, şiddet ve hileyle 450 kabile reisini dize getirmiş, topraklara el koymuş, halkı ağır şartlarda köle olarak çalıştırmaya başlamıştı. “Hristiyanlık-insanlık-uygarlık” sosu yaşananları gözlerden gizliyordu.
insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanan Kongo halkının en az yarısının (10-15 milyon) Kongo’nun II. Leopold’un özel mülkü olduğu dönemde hayatını kaybetti. Kongo tarihinin en kanlı ve acımasız bu döneminde on binlerce Kongolu çocugun eli kesildi.
insanlık dışı koşullarda çalışmaya zorlanan Kongo halkının en az yarısının (10-15 milyon) Kongo’nun II. Leopold’un özel mülkü olduğu dönemde hayatını kaybettiği kabul edilmekte. 1908 yılına kadar süren bu dönem Kongo tarihinin en kanlı ve acımasız dönemi olarak biliniyor.
Kendi ülkelerinde köleleştirilip kauçuk elde etmek için ormanlara 'salınan' Kongolular, yoğun akışkan ve yapışkan kauçuk salgısını tüm vücutlarına sürerek adeta yürüyen kauçuk şeklinde geri dönüyorlardı. Donarak iyice vücuda yapışan kauçuk sökülürken derileri de kalkıyordu...
Avrupa’nın kauçuk talebi yükseldikçe mazlum Kongo halkına yapılan baskı da giderek arttı. Yağmur ormanları kauçuk ağaçlarıyla doluydu. Herkesin orman dönüşü getireceği kauçuk miktarı belirlenmişti. Bu miktarı getirmeyenlerin eli ceza olarak kesiliyordu. Ek bir önlem olarak kauçukları getirene kadar erkeklerin karısı, çocukları rehin tutuluyordu. Geri gelmez ya da miktarı tutturamazsa rehinlerin eli kesiliyordu.Kesilen eller özel kovalarda toplanıyor, böylece askerler komutanlarına hem verdikleri cezayı hem de kurşun harcamadıklarını kanıtlıyorlardı. Askerler kestikleri el kadar fazladan ek ücret alıyordu. 1906 yılında bir günde tam 1308 kesik sag el Kongo sömürge valisine verilmişti.
Kongo’da yıllarca süren bu utanç verici zulüm Belçika’da ilk olarak 1998’de Adam Hochshilds’in “Kral Leopold’un Hayaleti” adlı kitabı yayınlandığında tartışılmaya başlandı. 1998'e kadar kimsenin umurunda dahi olmayan 15 milyon kişinin ölümünden sorumlu bir zulüm gerçeği!
Hiç yorum yok: