Büyülü Kutu: Radyo

 Şimdilerde televizyon ve bilgisayar teknolojisinin gelişmesiyle beraber biraz ikinci planda kalsa da radyo hala evlerin en özel eşyalarından biri.



İtalyan fizikçi Guglielmo Marconi ise “radyonun babası” olarak anılıyor. 1890'larda ilk telsiz radyo sistemini geliştirdi. Daha sonra Mors alfabesiyle mesaj iletimini gerçekleştirdi.

Türkiye'de radyo yayıncılığı serüveni 1927’de başladı. Takvimler 6 Mayıs’ı gösteriyordu ve İstanbul Radyosu’ndan o tanıdık ses geldi. Eşref Şefik’in anonsuyla başlayan serüven hız kesmeden devam etti. Aradan bir yıl geçtikten sonra Ankara Radyosu da ilk yayını yaptı.

1960’tan sonra 8 ilde “İl Radyoları" kuruldu. Radyo yayınları, 1964 yılından itibaren TRT bünyesinde devam etti. 1974 yılında, TRT’nin merkez ve bölge radyolarının birleştirilmesiyle TRT-1, TRT-2 ve TRT-3 radyo yayınları oluşturuldu.

Bugün radyo dendiğinde hala gözümüzde canlanan dört köşeli büyük kutu formundaki antika radyo modellerinin yanı sıra günümüz teknolojisi ile uyumlu farklı özelliklere sahip pek çok radyo modeli bulunuyor.

Radyo, hala en etkili kitle iletişim araçlarından biri. Milyonlarca insana haber alma imkanı sağlıyor.




Hiç yorum yok:

Blogger tarafından desteklenmektedir.