Kadınlara nefes aldıran modacı: Coco Chanel
Nişantaşı Üniversitesi'nin katkılarıyla
51 yıl önce bugün, 10 Ocak 1971'de, modacı Coco Chanel, Ritz’deki süitinde hayatını kaybetti. Gabrielle Bonheur Chanel ismiyle 19 Ağustos 1883'te terzi bir anne-babanın çocuğu olarak Saumur'de doğmuştu. Annesini 14 yaşında kaybeden, babası tarafından terk edilen Gabrielle, Moulins rahibeleriyle yaşamaya başlamıştı. Terziliği onlardan öğrenmiş; bebek kıyafeti ve çeyiz yapan bir atölyede çalışmaya başlamıştı. Arkadaşları kendi yaptığı şapkalarını çok beğenince şapkacılıkla moda dünyasına ilk ciddi adımını atmıştı. “Chanel Modes” adı altında ilk butiğini sonradan efsaneleşen Paris 21, Rue Cambon adresinde açtığında yıl 1910'du. 1913’te Deauville’de “Gabrielle Chanel” adıyla, 1915’te de Biarritz’de yeni butiğinde giysi tasarımına başladı.
Fransa, o sırada 1. Dünya Savaşı’nın içindeydi. Bugün nasıl dünyanın sürdürülebilirlik sorunu, "yavaş moda" gibi akımlarla tekstil endüstrisine şekil veriyorsa, o dönem de kumaş yokluğu ve kadınların iş hayatına girişiyle değişen ihtiyaçları modayı şekillendiriyordu. Kadın bedenleri korselerden kurtuluyor; etekler kısalıyor; Jersey, yünlüler ve jodhpur'lar ortaya çıkıyordu. Cephedeki erkeklerin yerine geçen kadınlar, daha pratik giysilere ihtiyaç duyuyordu. İlk kez pantolon ve ceket giymeye başlayan kadınlara kıyafet tasarlarken, Coco sevgililerinin giysilerinden esinleniyordu. Savaş sonunda 300 işçi çalıştıran şirketi, 1920'lerde bir imparatorluğa dönüşmüştü. Marilyn Monroe'lu reklamlarıyla efsaneleşen Chanel no. 5 parfümü, A la Garçonne kısa saç modası, pilili etek, cepli tayyör, kloş şapkalarla Charlestown yıllarının sembolleri, 1932'de ilk Haute Joaillerie koleksiyonu, 1926'da yarattığı "petite robe noire" yani 3/4 kollu, krep siyah elbise bugün bile moda anlayışımızı etkileyen klasiklerden..
Hiç yorum yok: