UZAKTAN EĞİTİMİN TARİHİ
2020'nin ilk aylarından beri tüm dünyada hayatı kökünden değiştiren Covid-19'un en ağır darbe vurduğu alanlardan biri şüphesiz eğitim oldu. Salgın önlemleri kapsamında çoğu ülkede okullar kapanırken, uzaktan eğitim milyonlarca öğrenci için eğitim süreçlerine katılmanın tek yolu haline geldi. Dünyanın büyük ölçüde hazırlıksız ve acilen geçtiği uzaktan eğitim deneyiminden geleceğe de çok önemli dersler kalacağı, önümüzdeki yılların eğitim modelinin "hybrid" eğitim olabileceği de sıklıkla dile getirilen öngörülerden... Peki hayatımıza büyük bir yenilik olarak giren uzaktan eğitimin Türkiye'deki tarihinin 1958 yılına dek uzandığını biliyor muydunuz?
Bugün televizyon ve internet üzerinden devam ettirilen uzaktan eğitim, ilk kez 1958'de Millî Eğitim Bakanlığı tarafından deneme amacıyla kurulan "Mektupla Öğretim Merkezi"yle başlamıştı. 1961'de faaliyete geçen mektup kursları arasında beslenme, daktilografi, teknik resim, elektrikçilik gibi meslek eğitimleri vardı. İlk denemelerde Bakanlık tarafından oluşturulan sorular, mektupla gönderiliyor; öğrenci de yanıtları yine mektupla geri gönderiyordu. Üniversiteye giremeyen 300 bine yakın kişiden 60 bine yakını bu şekilde meslek eğitimi alabiliyordu. 1974'te meslek kurslarının yanına üniversite dersleri de eklendi; liseler ve Yüksek Öğretmen Okulları ile program genişledi. 1976'da Yaygın Yükseköğretim Kurumu'na (YAY-KUR) bağlı Açık Yüksek Okul Müdürlüğü altında yürütülen uzaktan eğitim çalışmaları, daha sonra Anadolu Üniversitesi'ne devredilerek bugünkü açıköğretim sisteminin temel taşı oldu. O dönemde mektupla eğitimin yenilikçiliğine rağmen başarısız bir deneme olarak kabul edilmesinde postada kaybolan, geciken mektupların öğrencilerin eğitimini doğrudan etkilemesi, grup çalışmasına elverişli bir model olmaması gibi nedenler vardı. Bugün ise yeni teknolojiler, öğrencilerin ihtiyaçlarına göre esneyebilen, etkileşimi artıran yöntemlerle geçmişteki deneyimden ayrılıyor.
Hiç yorum yok: